İnsanlık tarihinin değişik dönemlerinde çeşitli uygarlıkların başarılı arazi kullanım deneyimleri bilinmektedir. Kırsal yöre insanlarının istemleri doğrultusunda gelişen ve şekillenen arazi kullanım deneyimleri ve bunların başarılı uygulamaları bu konuda en çarpıcı örneklerdir. Çünkü kırsal yöre insanları, mevcut kaynakları (tarımsal araziler, ormanlar, meralar, su kaynakları, vb gibi) sürdürülebilir şekilde kullanmayı öğrenmişlerdir.
Hayvancılık yapan konar-göçerlerin bilimsel anlamda tanımlayan pastoral yaşam hem somut hem de somut olmayan kültürel değerlere sahiptir. Son dönemlerde kırsalda yaşayan toplulukların ekolojik kültürleri sayesinde sürdürdükleri sağlıklı yaşamları araştırmacıların dikkatini çekmeye başlamıştır. Sosyo-kültürel yaşantıların bir parçası haline gelen kırsal alanlar, ekolojik bilginin de önemli bir kaynak merkezini oluşturmaktadır. Artan çevre bilinci, küresel ısınma gibi nedenlerden dolayı yakın gelecekte insanoğlunun ihtiyaç duyacağı bitki ve hayvan türleri ile ilgili tartışma artarak derinleşmektedir.
Kırsalda yaşayan topluluklar hayatlarını kısıtlı şartlarda sürdürmek zorundadırlar. Bu nedenle hayatta kalma mücadelelerini yaşadıkları bölgenin konum ve şartlarına göre şekillendirmektedirler. Bölgenin konumuna göre ekolojik bilgi üretirler. Atalarından gelen bilgi birikimi ile de gelenekselleşen ekolojik bilgi birikimi, söz konusu yerel toplumun sağlıklı olarak hayatlarını sürmelerini sağlarlar. Kendi hayatlarını sürdürürken, besledikleri ve ürettikleri hayvanlarının da sağlıklı olmasını elde ettikleri kültürel ekolojik bilgileri vasıtasıyla sağlamaktadırlar.
Akdeniz çevresinde farklı ülkelerin kırsal yörelerinde yaşamlarını sürdüren yerel toplumların küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde çeşitli yaşamsal deneyimleri vardır. Bu deneyimleri araştırmak ve paylaşmak, bu projede yer alan ülkelerin bir araya gelme nedeni olmuştur.
Akdeniz Bölgesinde yer alan ülkeler olan Cezayir, İspanya, İtalya, Tunus, Türkiye ve Yunanistan örnek alınarak, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde (koyun ve keçi) rol alan aktörleri belirlemek, bir silvopastoral üretim sistemi olarak küçükbaş hayvan yetiştiriciliğini tanımlamak, sorunları belirleyerek, çözüm önerileri geliştirmek, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapan yerel toplumların sosyolojik yapılarını ortaya koymak, ekosistem hizmetlerine olarak olumlu ya da olumsuz etkilerini belirlemektir.